Bir Milyon Sosyal Medya Gönderisi İnceleyen Ekip Üniversiteden Ayrılıp Eyüp’te Kıraathane Açtı

Sosyal Medya Gönderisi

Galatasaray Üniversitesi’nin Avrupa Birliği Fonlarıyla yürüttüğü sosyal medya üzerine bir araştırma projesi için bir milyondan fazla sosyal medya gönderisini inceleyen araştırma ekibi, üniversiteden ayrılarak Eyüp’te kıraathane açmaya karar verince proje yarım kaldı.

İnternetten Tanıştıkları Mustafa Abi’nin Etkisinde Kaldılar

Konuyla ilgili olarak görüşlerine başvurduğumuz projenin yöneticisi Prof.Dr.Geniz Degel yaşadıklarına bir anlam veremediğini söyledikten sonra “Bu ekip son derece iyi yetişmiş, akademik geçmişleri başarılarla dolu ve gelecekleri parlak kişilerden oluşuyordu. Dünyanın en iyi üniversitelerinde çalışmalar yürüten arkadaşlardı bunlar. Nasıl oldu ben de anlamadım, sanırım projeye ilk başladıkları sıralarda, sosyal medya mesajlarını incelerken internette Mustafa Abi adında biriyle tanışmışlar. Birkaç kez ‘Mustafa Abi şöyle yapın dedi’ gibisinden şeyler de duydum. Sonra hep birlikte istifa edip, ‘Eyüp’te kıraathane açmaya karar verdik’ dediler. Heralde Mustafa Abi bunları etkiledi. Hepsi koskoca insanlar, bir karar almadan önce mutlaka düşünmüşlerdir. Ancak biz bu durumu açıklamakta zorlanıyoruz tabii. Bizim de projenin finansmanıyla ilgili yükümlülüklerimiz var” dedi.

Sosyal Medya Dünyaya Bakış Açımızı Değiştirdi

Kaparoz muhabirinin ulaştığı Dr.Şenay Uzun ise istifa etmeden önce çok düşündüklerini anlattıktan sonra “Bir gün Twitter’da gönderileri kaydederken, ‘takip edeni takipsiz bırakmam’ şeklinde bir mesaj geldi. Ben uygun olmadığını belirtmeme karşın “bebeğim, senin egon benim legom olur’ şeklindeki ısrarı sonucunda Mustafa Abi’yle tanıştık ve onun gönderilerini de proje kapsamında takip etmeye başladık. Profilinde ‘farkımı fark etmedin ya, artık fark etsen de fark etmez’ yazıyordu. İlk önceleri bize komik geldi ancak gün geçtikçe alışmaya başladık. Uyandığımda sabah ilk iş telefonumdan onun mesajlarına bakıyor, arada bir de Mustafa Abi’nin mesajlarını arkadaşlarımla paylaşıyordum. Bir gün seçimlerle ilgili bir konuda kendisine anket yolladık. Hiç unutmam, iki dakika sonra bize şöyle bir yanıt gönderdi: ‘Bebişim dünyada üç tür sandık vardır: Seçim Sandıklarımız, Adam Sandıklarımız, Söz Verip de Tutar Sandıklarımız’. Bu mesajdan sonra ekip olarak kendisiyle tanışmak istedik. Sonrasında her şey çok hızlı gelişti, üç ay içinde bu kıraathane fikri doğdu ve üniversiteden ayrılmaya karar verdik” dedi.

Müşteriyle Yedi Farklı Dilde Konuşabiliyoruz

Eyüp’te açtıkları Bili Bili Kıraathanesi’nin camında yar alan “unutmak için seni, önce hatırlamam gerek” yazısını sorduğumuzda “Öylesine” diye yanıt veren Şenay Hanım “Burayı ortak akılla yönetiyoruz, yedi farklı dilde müşteriyle konuşup sohbet edilebilen, dünyanın her yöresinden farklı çay ve kahvelerin içilebildiği benzersiz bir mekan yarattık. Bizim bilgimizle Mustafa Abi ve ekibinin sıcaklığı bir araya gelince inanılmaz güzel, dinamik bir atmosfer doğdu. Zaten isme de birlikte karar verdik. Mustafa Abi ‘Her boku biliyorsunuz, bari buranın adını da Bili Bili koyalım’ deyince bir oylama yaptık ve böylece Bili Bili doğdu” dedi.

Arkamızdan Atan Profesör Yandaki Dükkana Talip oldu

Kıraathanede bir araya geldiğimiz Mustafa Abi ise işletmenin kuruluşunu anlattıktan sonra “Arkadaşlar sağ olsun işleri çok güzel beceriyorlar, ben daha çok arsa, belediyeden onay ve parasal tarafla ilgileniyorum, bizim oralarda bir laf vardır ‘gideri olacak adamın önce geliri olacak’ derler. Arkadaşların bilgisinin yanında tabii bizimkinin lafı olmaz ama ufak bir meblağ ile mekanı açtık” dedi. Gazetelerde arkasından kötü konuşan profesöre de değinen Mustafa Abi “Deniz midir, Geniz midir ne haltsa dükkanı açtıktan bir ay sonra geldi buraya bizimkileri ziyarete, ben de ayıp olmasın diye hoş geldin dedim buna. Sohbet sırasında bizim arkadaşlar geçen ayın kazancını söyleyince, mort olmuş bu. Hatta buradan çıkınca emlakçılara gidip, devren kiralık dükkan falan sormuş, bizim yan komşunun dükkanına talip olmuş. Hepsi geldi bizim kulağımıza. Tabii nerede onda o kadar para, bozum olup dönmüştür üniversiteye. Şimdi de sağda solda arkamızdan atıyormuş, canı sağ olsun.” dedi.

Uyarı: Sitede yer alan yazı, haber, görsel ve diğer tüm içerik kurgudur.

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.