Reddiye

15 Temmuz’dan beri neredeyse her gün yeni bir mektup okuyorum gazetelerde: “Falancayı Evlatlıktan Reddediyorum”, “Benim Öyle Babam Yok”, “Böyle Damadın Allah Belasını Versin”, “Babam Beni Reddedemez Çünkü Benim Öyle Bir Babam Yok”, “Allah Böyle Gelini Kimseye Vermesin”, “Oğlum Yok ki Reddedeyim” türünden sahte mektuplar. Oğlum siz ne değişik insanlarsınız, düne kadar orada burada elini ayağını öpmeden duramadığınız, pek şeref duyduğunuz analarınızı, babalarınızı, çocuklarınızı iki dakikada sattınız lan. FETÖ’nün ne olduğu bir ay önceden belli değil miydi, niye evlatlarınızı reddetmek için görevden alınmayı beklediniz ki?

FETÖ’den paralar gelirken ‘Canım Evladım’ ile ‘Kıymetli Kayın Pederim’, operasyonlar başlayınca ‘Bok Yedinin Evladı’ ile ‘Yüzü Yere Batasıca Damat’ olur mu lan? Siz kendinizi gerçekten akıllı mı sanıyorsunuz? Biz bu numaraları yiyecek kadar hıyar mı görünüyoruz oradan? Basketçi Enes Kanter’in profesör olan babası 4 Ağustos’ta açığa alınıp hakkında soruşturma başlatılınca hemen kâğıda kaleme sarılıp oğlunu evlatlıktan reddettiğini yazmış. Oğlu da mizanseni bozmamak için, benim böyle bir ailem yok diye acayip sert bir yanıt verip hemen de yayınlamış. Uyanıklara bak, karakola düşersek baba oğul birbirimizi tanımayalım diye anlaşmışlar önceden. Oğlu babasını, babası oğlunu, sonra ikisi birden dedelerini reddediyor, aileye bakın. Gündeme çıkarlar gelince Allah, din, kitap. Meğer hiçbir şey görmüyormuş o badem gözler.

Bugünkü iktidarın ilişkileri de işte aynen yukarıdaki gibi. Paranın bittiği yerde dostlukları da bitiyor, koltuk gitti mi hemen söylenmeye başlıyorlar. FETÖ operasyonu yapılıyor ama içinde bir tane bile AKP’li Bakan, Belediye Başkanı, milletvekili yok. Çünkü biliyorlar ki, karakola düşen değil partideki arkadaşını, doğrudan anasını babasını satıyor. Bir kişi konuşsa ucu nereye kadar gider kendileri bile tahmin edemiyor. Şu an kimse kimseye dokunamıyor, kendi adamlarıyla ilgili dosyaları pimi çekilmiş bomba gibi ellerinde dolaştırıyorlar. Keyifleri bilir. Böyle yarım yamalak bir operasyonun en büyük zararı da kendilerine dokunacak. Kanseri tam olarak temizleyemedikleri için çok kısa zamanda başka bir yerlerinden çıkacak aynı hastalık. İki ucu pis değnek.

Yalnız halkımızı tebrik etmek lazım, yeni duruma hemen adapte oldular. Ülke öyle bir hal almış ki insanlar profesyonel muhbir gibi, sürekli komşusunu, iş arkadaşını, rakip firmayı gammazlıyor; şikâyetler, işi sağlama almak için önce Bimer’e, sonra savcılığa yapılıyor. Bizim karşı apartmandan biri, iki ay önce park yeri için çekiştiği komşusunu FETÖ’cü diye başbakanlığa ispiyonlamış. O da Facebook’tan bunun yıllar önceki Hocaefendi paylaşımlarını bulup ekran çıktılarından bir klasör yapıp savcılığa göndermiş. Klasörün adı “Destan Sokak’ta FETÖ Örgütlenmesi”. Bize gelen tehditler bile şekil değiştirdi, şu anki mesajlar daha çok “Darbeyi hafife alan falanca yazınızı savcılığa bildirdim” şeklinde. Düne kadar “Vay sen bizim dini önderimize nasıl çemkirirsin?” diye ana avrat sövenler, şimdi kraldan çok kralcı olmuşlar. Şaşıracak bir durum yok, sonuçta babasını satan adam, Hoca’fendisini mi satmayacak.

Sosyal demokratlar da cemaat kavgasından demokrasi çıkacağına kendilerini inandırmış, falan savcı gitti diye seviniyorlar. Kim geldi peki yerine? On yıl sonra yeni gelen savcı da aynı numaraları yapınca ne halt edecekler çok merak ediyorum. Muhtemelen “Eskisi bundan daha iyiydi” diyecekler. Bütün bu çorabı başımıza örenleri istifaya çağıracaklarına “Allah bizi daha kötüsünden korudu” gibilerden iktidara, bildiğin destek oluyorlar lan. Bu nasıl politika yapmaktır vallahi bilmiyorum. Ben olsam eğer partilerinin girişinde Atatürk’e ait bir söz falan varsa kaldırır yerine “Boka Nispetle Tezek Amberdir” sözünü asarım. Şimdiki politikaları için altı tane oka falan da gerek yok, bu sözün yazılı olduğu tek bir tane ok yeter de artar bile.

Son olarak buradan tüm demokrasi âşıklarına ve özellikle de iktidar partisinin vekillerine seslenmek istiyorum: Beklendiği gibi, elimize fırsat geçti diyerek, ilk iş kendinize muhalif olan sosyalistlerle akademisyenlere bulaşmaya başladınız. Oğlum bu insanlara ilişmeyin sakın. İki günde anasını, babasını satan kişilerden güç alıp da gerçek demokratlara baskı uygulamaya kalkarsanız en çok siz zararlı çıkarsınız. Benden size uyarı. Cemaatten biraz ders alın, bugün çok güvendiğiniz insanlar, işler ters gittiği gün, sizleri de satacak. Bugün yağdanlık vazifesi gören yazarlarınız, o gün “Ben bu partiye hiç oy vermedim” ya da “Kandırıldım” diyecekler. Bugün önünüzde secdeye varanlar, iktidardan düştüğünüz günün sabahında sizin için de reddiye mektupları yayınlamaya başlayacaklar. Demokrasiye ve hukuka ihtiyacınız olduğu o gün, yanınızda eski dostlarınızın hiçbirini bulamayacaksınız. İşte o zaman, bugün tepeden bakıp, yalandan suçlarla içeri tıkmaya çalıştığınız gerçek demokratlar dışında güveneceğiniz kimse olmayacak.

Uyarı: Sitede yer alan yazı, haber, görsel ve diğer tüm içerik kurgudur.

Burak Kaya hakkında
Müzisyen, yazar.