Gerçek İslam Bu Değil

Gerçek İslam Bu Değil

Ziya Paşa’nın en bilinen beyitlerinden birisidir:

Âyinesi iştir kişinin lafa bakılmaz
Şahsın görünür rütbe-i aklı eserinde.

Yani birinin ne mal olduğuna bakacaksan yaptıklarına ettiklerine bak diyor, söylediklerine değil. Öyle ya, ben şimdi “Çocuk Hakları” diye bir kitap yazdıktan sonra gücümün yettiği yoksul bir çocuğu denk getirip zorla ucuza çalıştırsam, hakimin karşısına çıkınca da “Gerçek ben bu değilim, beni anlamak için kitaplarımı okuyun” desem, sizce hakim yer mi bu numarayı?

Gerçek İslam Kuran’dakiyse sen nesin o zaman? Düne kadar İslamiyet perdesiyle korudukların ya hırsız çıkıyor, ya katil, ya terörist. Kurduğun bütün İslam devletleri batının sömürgeci ülkeleriyle birlikte kendini halkını sömürüyor. İslam devletinin yöneticileri sarayında zenginlik içinde yaşarken, halk baskı altında eziliyor. Peki sen buna karşı çıkıyor musun? Haşa! Sen köşeye sıkışınca aynı nakaratı söylüyorsun sadece:

– Gerçek İslam bu değil.

Bir yıl öncesine kadar STV’den başka kanal izlemez, çocuklarını bunların okulları dışındaki okullara göndermezken şimdi terörist yuvası olduğunu anlatıyorsun aynı yerlerin. Hoca Efendi iki günde FETÖ oldu, dün el eleyken görmezden geldiğin şantaj, iftira, yalan ve her türlü pisliği bugün karşımıza geçip ballandıra ballandıra anlattıktan sonra ekliyorsun:

– “Gerçek İslam bu değil”

Erzurum, ülkemizin en dindar, en tutucu şehirlerinden biridir. Kişi başına en fazla porno izlenen şehir sıralamasında da Diyarbakır’dan sonra Türkiye ikincisi. (Dadaşlar, yanlış anlaşılma olmasın, ben porno izlemenin ahlaksızlık olmadığı fikrindeyim. Din baskısının cinsel isteği bastırdığı her şehir aynı istatistiği verir.) Erzurum’lu kardeşime sorsan “Gerçek İslam bu değil” der. Diyen aynı, izleyen aynı.

Şimdi, herhangi bir konuda kendilerine söz versen, öğretmeni, askeri, muhtarı hemen alır eline mikrofonu: “Bu davranışlar dinimize ve geleneklerimize uygun değil.” der. Mardin’de 12 yaşındaki N.Ç.’yi hatırlayın. Yüzbaşıdan, Kaymakamlık Yazı İşleri Müdürüne, İlköğretim Okulu Müdür Yardımcısından Mahalle Muhtarına kadar onlarca kişinin tecavüz ettiği N.Ç.’yi. N.Ç.’nin rızası var diye cezaları düşüren hakimleri de katın üstüne. Yüzde doksan dokuzu müslüman olan ülkede, hem de devlet büyükleri nasıl böyle bir işe karışır diye sorsan yanıt hazır:

– “Gerçek İslam bu değil”.

Diyen de yiyen de aynı. Gerçek İslam bu değilmiş. Hadi oradan. Nerede peki, gerçek İslam? Fırsatı bulduğunda badele, cukkala, tepele, yakayı ele verince takiye yap, yalan söyle, kıvırt, diğer kol da bir yandan aynı haltı yemeye devam edip, diğer yandan da sayıklasın: “Gerçek İslam bu değil” diye.

Siz kim oluyorsunuz da İslam adına fetvalar verip, gerçeği şu, sahtesi bu diye ahkam kesiyorsunuz? Dindar denen kanallarda insanlara uydurma delillerle suç yakıştırdınız, kadınların giyimini ahlak ölçütü olarak kullanıp, açık giyinen kadınlara ahlaksız dediniz, inanmayanları hedef gösterip dışladınız. Yalan, dolan, rüşvet, şantaj, iftira dışında ne gördük sizden bugüne kadar. Ölen insanların ardından alay ettiniz, başkalarının inançlarına zerre saygı göstermediniz. Bugüne kadar insanlığı, yardımlaşmayı, dayanışmayı, eşitliği, kardeşliği öne çıkaracak bir laf ettiniz de biz mi duymadık?

Bugün “Gerçek İslam bu değil” diyorsunuz. Peki, dün Kabataş’ta yalan olduğu bin kilometre öteden belli olan, üstüne işemeli, çocuğunu dövmeli ancak psikiyatrinin konusu olabilecek bir pornografik tecavüz yalanını kendinize bayrak edecek kadar alçalmadınız mı? İnsanlara iftira etmek için her gün binlerce yalan üretmediniz mi oğlum?

IŞİD kumsalda güneşlenenleri, rock dinleyenleri, içki içenleri, sol görüşlüleri tarayıp öldürüyor. Tamam sen öldürmüyorsun ama sen de yıllardır rock dinleyenlere, mayoyla denize girenlere, sol görüşlülere nefret kusuyorsun. Birisi onlara küfrettiğinde bıyık altından gülüyorsun, onları öldürdüğünde de bahaneler bulup koruyorsun saldırganı. Neredeyse aynı kafadasınız, hatta IŞİD üyeleri sizden daha dürüst. Nefretlerini gizlemiyorlar, sizin gibi zoru görünce mülayim, ortalık boşalınca herkese kötülük yakıştıran, fitneci tavırları yok. Konuşmaları da davranışları da aynı.

Gör artık nasıl bir bataklıkta çırpındığını. Senden daha gerçek bir şey yok. İslam denen din, sende vücut bulmuş. Sen müslümanım dediğin an bu sorumluluğun altına giriyorsun. Sen iyiysen İslamiyet dini de iyi, sen güzelsen İslamiyet de güzel. Yalan söylemekten, iftira etmekten bir kurtulun artık. Ne öğretiyorlar size de bu kadar düşman oluyorsunuz kendiniz dışındaki herkese? Nedir sizin dinmeyen nefretiniz, bitmeyen kötülüğünüz?

Hor gördüğünüz, ötekileştirdiğiniz Alevi Bektaşi dünyasına da bakın. Sizin hep cihad, kavga, nefret, hep bir ayrılık nedeni çıkarttığınız kitap, bakın nasıl oluyor da sevgi, kardeşlik, hoşgörü dolu bir topluluk da yaratabiliyor. Olay sende bitiyor. Kötülük de Kuran’da değil, iyilik de. Gerçek olan da kitaplarda değil senin özünde. Bak seninle aynı kitabı okuyan Hacı Bektaş Veli ne diyor:

Hararet nardadır, sac’da değildir,
Keramet baştadır, tac’da değildir,
Her ne arar isen, kendinde ara,
Kudüs’te, Mekke’de, Hac’da değildir.

Tek çiçekle bahar olmaz, başka kitapları da okuyun biraz.

Uyarı: Sitede yer alan yazı, haber, görsel ve diğer tüm içerik kurgudur.

Burak Kaya hakkında 153 makale
Müzisyen, yazar.