
Aldığım duyumlar, mülteci Suriyelilerin pek çok konuda uzman oldukları yönünde. Sahip oldukları uzmanlık alanları o kadar çok ki bunlar iyi araştırılırsa yetişkinler bir yana çocukları bile vatandaşlığa almamız gerekecek. Çünkü onlar daha şimdiden hırsızlıkta, kapkaçta, dilencilikte uzmanlaşmış durumdalar. Yetişkinlerin uzmanlık alanları ise saymakla bitmez. Ben yine de birkaçını sayın yetkililerimize hatırlatmak isterim. Fuhuş organizasyonu uzmanlığı, kadın ticareti uzmanlığı, gasp, hırsızlık, dolandırıcılık uzmanlığı, din âlimleri (hükümetimiz önceliği din bilginlerine vermeyi düşünüyormuş.), ucuz ve kaçak iş gücü sağlama uzmanlığı, Terörist eğitimi ve yetiştirilmesi işleri uzmanlığı, Suriye’ye terörist devşirme ve transferi uzmanlığı, silah ve mühimmat kaçakçılığı uzmanlığı ve hepsinden önemlisi, bomba imal etme ve patlatma uzmanlığı. Gerçi geçen haftalarda bomba yapımcısı iki uzmanın yaptıkları bomba ellerlinde patladı ve öldüler ama sanırım onlar daha tam uzmanlaşmış değillerdi. Çıraklık devresinde böyle şeyler olabiliyor. Bu mültecilerin daha başka uzmanlık alanları da var tabii. Hepsini saymak gereksiz zaten. Yetkililer ülkemizin gereksinimi olan başka uzmanlık alanları da belirleyeceklerdir.
Sayın asrın liderimiz vatandaşlık verilmede, uzmanlıklara bir öncelik sıralaması uygulanmasının yerinde olacağını, ilk sıralara da din âlimlerinin konulmasını buyurmuşlar. Bu durum bana biraz çelişkili gibi geldi. İktidara geldiklerinden beri dini eğitime ağırlık verdiler. Klasik liseleri kapatarak İmam hatip okullarına dönüştürdüler. İmam hatipli sayısını dörde, beşe katladılar, ilahiyat fakültelerinin sayısını arttırmak için her ile bir ve daha fazla üniversite açtılar. Şimdi Paralel ve FETÖ dedikleri dinci yapıyla birlikte devletin bütün kurumlarını ve ülkeyi din âlimleriyle doldurdular. Yani ortalıkta din âliminden bol uzman yok bence. Elini sallasan din âlimine dokunuyor. Neredeyse devletin bütün kurumlarını din âlimleri yönetiyor. Diyanet deseniz ülkemizin en büyük resmi kuruluşu haline dönüştü. Buna karşın Suriyeli mültecileri vatandaş yaparken önceliğin din âlimlerine verilmesi bana pek de anlamlı görünmedi. Doğal olarak ülkenin uzman gereksinimini sayın yetkililerimiz bizden çok daha iyi biliyordur. Hikmetlerinden sual edilemez.
Şimdi bir düşünün, iki milyonun üzerinde böyle uzman kadrolara sahip bir ülke kanatlanıp, dünya ufuklarında uçuşa geçmez mi? Sayın asrın liderimiz büyük öngörüsüyle bunu herkesten önce fark etti. Gereğinin yapılması emrini verdi. Çok yakın bir zamanda, bu konu ile ilgili yasal düzenlemeler şimşek hızıyla hazırlanıp AKP oylarıyla meclisten geçirilecek. Biz Türkiye Cumhuriyetinin eski vatandaşları olarak bu yeni uzman vatandaşlarımızın üstün çabaları sayesinde refah içinde, mutlu bir toplum olacağımız günleri iple çekiyoruz. Haydi, ya Allah Bismillah!
Not: Bu yazı 15 Temmuz darbe girişimi arifesinde yazılmıştı. Araya darbe ve benim tatilim girince Kaparoz’a göndermem mümkün olmadı. Gecikmeden dolayı üzüntülerimi bildirir, özür dilerim.
Okudum…