Hükümetimiz Çok Başarılı

Sezar’ın hakkı Sezar’a. Ben bu hükümeti çok başarılı buluyorum. Eskiden hükümetler bir başarılı, bir başarısız oluyorlardı. Çok şükür bu durum AKP ile değişti. AKP, bize esaslı bir hükümetin her durumda başarılı olabileceğini gösterdi. Eskiden ekonomi yönetiminde, dolar yükselirken başarısız, TL yükselirken başarılı olunuyordu. Futbol maçı gibi, gol atınca başarılı, gol yiyince başarısız. Şimdiki yöneticilerimiz dolar düşse de çıksa da ekonomiyi başarılı biçimde yönetiyorlar. Gerçek başarı işte budur.

Daha bir yıl öncesine kadar gün geçmiyordu ki, “Falanca ülkeyle vizesiz seyahat anlaşması imzalandı” diye bir haber çıkmasın. Bu listede El Salvador, Haiti, Burundi gibi ülkeleri gördükçe gururlanıyordum tabii. Gitmek de şart değil, hani bir şarkı var “gitmesek de, görmesek de” diye, aynı oradaki gibi mutlu oluyordum ben de. Vizeler kalkıyordu, tabii ki bu da hükümetimizin üstün başarısıydı. Sonra işler tersine döndü, ülkeler vize anlaşmalarını iptal etmeye, uçuşlara yasak getirmeye, Türkiye’ye gelecek vatandaşlarına uyarılarda bulunmaya başladılar. Normal bir hükümet olsa vizeler kalkarken başarılı, vizeler yeniden gelirken başarısız olurdu. İşte bizim şimdiki hükümetin sırrı burada. Bir bakıyorum gazetelere, meğer vize anlaşması dik durduğumuz için askıya alınmış, başka ülkeler bunu yapamamış. Hüzün bulutları dağılıyor, bir sevinç kaplıyor içimi. Alkışlanacak bir durum var yani ortada. İçimde az da olsa bir kuşku var, ‘Acaba eskiden vizeler kalkarken biz bazı ödünler mi verdik?’ diye ama televizyonu açınca o da kayboluyor. Eskiden güçlü olduğumuz için bu vizeler kalkmış ama şimdi öyle bir güçlenmişiz ki artık baş edemeyeceklerinden korkup bu sefer de vize anlaşmasını askıya almışlar. Helal olsun hepsine.

İşte başarılı olmak böyle olur. Ülkene turist gelirken herkes turizmde başarılı olur, marifet ülkende bir tane turist yokken turizmde başarılı olabilmektir.

Eski hükümetler, enflasyon oranı yükselince başarısız, düşünce başarılı olarak görülüyorlardı. Tabii biz de tam bir karar veremiyorduk. Bu hükümetler için başarılı desek olmuyor, başarısız desek uymuyor gibi ikilemler yaşıyor, doğru bir yargıya varmak için bocalayıp duruyorduk. Yalan yok, ben gerçek başarının ne olduğunu ilk kez AKP iktidarında gördüm. Demek ki enflasyon düşerken de, çıkarken de ekonomi yönetimi başarılı olabiliyormuş. Şimdi “Bu imkânlar vardı da siz niye başarısız oldunuz?” diye sormazlar mı eski politikacılara.

Herifin teki istatistik veriler açıklamış geçenlerde, kadın cinayetlerinde falanca sıradaymışız da kuzey ülkelerindekinin bilmem kaçta kaçıymış bizim rakamlar. Artık matematik öğretmeni midir ne haltsa istatistikle bozmuş kafayı. Ben hemen bu kuzey ülkesi denilenlerden bir ülkenin adalet bakanı ile bizim bakanımızın son aylardaki demeçlerine baktım. Bizim bakan, özellikle son dönemde kadın cinayetleri konusunda çok büyük bir mesafe kat edildiğini, bu konularda çok başarılı çalışmalar yapıldığını söylüyordu. Diğer ülkenin bakanıysa daha alacağımız çok yol var diyor. Bakın ben bir şey demiyorum, herif kendi ağzıyla daha yapılacak çok işimiz var diyor. Yani oranları, istatistikleri falan geçip sonuca bakarsak, biz kadına şiddet konusunda kötü istatistiklerimize karşın son derece başarılı olurken, adamlar belki doğru düzgün şiddet görmemişken bizim kadar başarılı olamamışlar. Bizim çok güzel bir sözümüz vardır: “Hatice’ye değil neticeye bak” diye. Şimdi bu sığırcık, kadın hakları konusunda yazıyorum diye sürekli Hatice ile ilgileniyor, oysa neticeye baksa hükümetimizin başarısını görecek.

Anımsayın, Avrupa Birliği’ne gireceğimiz zaman hükümet nasıl da alkışlanıyordu. AB’ye giriyorduk, çünkü hükümetimiz çok başarılı işler yapmıştı. Ya da tersten gidelim. Hükümet çok başarılıydı çünkü AB’ye girmek için müzakereler başlıyordu. Şimdi işler tersine döndü, bizi almak istemiyorlar. Niye? Çünkü çok başarılıyız. Üçüncü havalimanı olsun, köprülerimiz olsun. Onlar da bizi almaya korkuyorlar tabii. Tersi de olur: Çok başarılıyız, çünkü bizi kıskanıp almak istemiyorlar. Biz AB’ye girersek kendi ekonomileri çökecek belki de. Yani her türlü biz başarılıyız. Tersten düzden, dünden bugünden öte, daha aşkın bir kavram bizim için artık başarı.

Eski hükümetler derdi ki “Geçen yıllarda şu kadar şehit verirdik, bakın bu yıl hiç şehit vermedik. Bu nedenle PKK ile mücadelede başarılıyız”. Böyle herkes başarılı olur, şimdi ki hükümet öyle mi. Ben PKK ile yürütülen barış sürecini hatırlıyorum, herkes hükümetin başarısını alkışlıyordu. Şehit vermiyoruz, çatışmalar son erdi, huzur geldi falan diyerek hükümete övgüler düzüyorduk. Şimdi her gün çatışma, her gün ölüm var. Ama işte fark burada, hükümetimiz onlarca şehit verirken bile PKK ile mücadelede başarılı olabiliyor. Tabii nasıl AKP düşmanlığı edeceğini şaşırmış bazı kimseler bunu görmeyebilir. Ama biz kör değiliz.

Hükümet, vatandaşlarını Fethullah’ın okullarında, olimpiyatlarında, dershanelerinde, bankalarında sıraya sokarken vesayeti sona erdirdiği için başarılıydı. Şimdi de FETÖ’nün vesayetini sona erdirdiği için başarılı. Başka hükümet olsa en azından birinde başarısız olurdu.

Anlata anlata bitiremiyorlar, eskiden futbolda dünya üçüncüsü olmuşuz da bilmem ne. Dünya üçüncüsü olunca dedem de başarılı olur, gerçek başarı, elemelerde kaybedip şampiyonayı evdeki televizyondan seyrederken başarılı olabilmekte. Madalyaları toplarken başarılı olmak kolay, güreşçinin sırtı minderi öperken başarılı olabiliyor musun? İşte buna bakmak gerek.

Efendim falanca ülkenin öğrencileri ilk üçe girmiş de bu büyük bir başarı hikâyesiymiş. Başarıyı geç ben ona hikâye bile demem. Birinci adama hikâye yazmaya ne gerek var, madalyasını gösterirsin olur biter. Gerçek başarı hikâyesi, sondaki adam için yazılır. Bir yazarın yeteneği orada belli olur.

Ben yetenekleri sınırlı bir yazar olduğumdan ancak bu kadar yazabiliyorum. Yoksa hükümetimizin başarısı bunlarla da sınırlı değil.

Uyarı: Sitede yer alan yazı, haber, görsel ve diğer tüm içerik kurgudur.

Burak Kaya hakkında
Müzisyen, yazar.

1 Comment

  1. Çok başarılı bir saptama. Lan ! Yoksa başarısız mı :)))

Yorumlar kapatıldı.