Elon Musk‘tan önce uzun süredir bizim toplumun bir konu üzerinde böylesine uzlaştığını görmedim. Ezan, bayrak falan da dahil, hiçbir şey Elon Musk gibi birleştiremezdi bizim ülkedeki ayrışmışları. Reisçilerle Atatürkçü kesim bile bir adam üzerinde hemfikir oldu, daha ne diyeyim ben.
‘Dünyayı Kurtaracak Adam’ diye geçiyor Elon Musk Abimiz. Ben bu yönüyle Cüneyt Abiye benzetiyorum kendisini ama Cüneyt Abi bizim idolümüz tabii ki. Daha kırk fırın ekmek yemesi lazım Elon Musk’un bizim gözümüzde, dünyayı kurtaracak adam olabilmesi için. Bana sorarsanız Elon Musk, Henry Ford’un 21. Yüzyıl versiyonu ama Henry Amcanın yanında esamesi okunmaz. Kendisi iyi bir iş adamı mı? Aynen öyle, otomotiv endüstrisinin tepesindeki bir firmanın başında, elbette firması için canla başla çalışacak. Amacı otomobil satmak. Otomobil bildiğiniz gibi dünya şehirlerinin içine sıçmak için tasarlanmış gereksiz bir alet. Dünyayı kirletmek dışında hiçbir boka yaramayan, ulaşımı çözemeyen, insanların sofrasından ekmeğini çalan bir icat. Otomobil bugün şehirlerde yürüyemememizin, ormanlarımızı yitirmemizin, trafik kazalarında ölmediysek sakat kalmamızın ana nedeni. Eğer bir ülke otomobil işine yatırdığı parayı toplu taşıma yatırsaydı o ülkedeki şehirlerde ulaşım sorunu kalmazdı. Havası daha temiz, vatandaşlarının götleri daha küçük olur, göbekleri belki de hiç olmazdı. Kedilerle köpekler asfalta yapışmaz, çocuklar daha rahat sokaklara çıkabiliyor olurdu. Şimdi öyle mi? Arkanı dönsen son gaz bir araba geçiyor dibinden. Yürüyecek yer yok araba denen bu illet yüzünden. Trafik tıkalı, toplu taşım sınırlı. Cebinde para var mı? I-ıh. Zaten Tesla arabaların fiyatını konuşan yok, elektrikli olması yetiyor bize. Olsun, bizim vatandaş yine de Elon Abisinin peşinde. Metrobüste arkandaki amca sana dayarken, ileride Tesla arabayla Boğazda gezme hayali kurmanın adıdır Elon Musk. Uzay aracıyla Mars’a gitme hayali kurarken dünyada keriz gibi silkelenmenin adıdır.
Bir de çevreci hikâyeler uydurmuşlar ki inanamazsınız. Sen zararlı bir alet yapmışsın, benzinle çalışsa ne yazar, elektrikle çalışsa ne? İklim değişikliğine karşı elektrikli araba kullanmak “Ben hıyarım ama Çengelköy tarzı küçük bir hıyarcığım” demek gibi. Sen ülkende elektrik üretmek için kömürle çalışan termik santral kuruyorsan, o elektrikli arabalar benzinliden daha beter kirletir havayı. Elektrikli bir aracın karbondioksit emisyonu o ülkedeki enerji üretim kaynaklarına göre değişir. Eğer sen ülkendeki küçük dereleri, üstüne HES yapacağım diye kurutursan, elektrikli otomobiller derelerin kurumasına neden olur. Eğer temiz bir çevre istiyorsan öncelikle kömürden, petrolden, arabadan vazgeçmek gerekmiyor mu? Elektrik de dahil olmak üzere enerjinin az kirlisi var ama temizi yok. Ayrıca sattığı elektrikli arabaların aküleri ne olacak, onları da başka bir gezegene yollayabilecek mi, bu konularda bir bilgi vermiyor Elon Abi. İklim değişikliğiyle mücadelenin yolu Elon Musk’ın askeri olmak değil, bisiklete, toplu taşıma yönelmek.
Demin de söylediğim gibi Elon Musk Abimizin ana işi araba satmak. Kendisi bir Amerikan otomotiv firmasının CEO’su. Hem de Amerika’nın piyasa değeri olarak en büyük otomotiv firmasının. Düne kadar Trump’ın da danışmanıydı. Bizim yerli otomobil için fikir aldığımız adama bakar mısınız? Herifin umurunda mı sanıyorsunuz senin ülkendeki yerli otomobil üretimi. Sana diyeceği şey belli: “Aman elektrikli araba yapın da her yana elektrik dolum istasyonları kurun.” Tek amacı Tesla’nın otomobillerini daha çok satıp cebini doldurmak olan, iki ay öncesine kadar Donald Trump’a danışmanlık yapan bu adama böylesine bağlanmak nedir? Herif Ak Saray’da, Anıtkabir’de falan şirketleri için PR çalışması yapan bir iş adamı. Türkiye fena bir pazar değil otomotivciler için. Neredeyse altmış yıldır sağ hükümetler, bu firmaların pazarlamacısı gibi bir yandan yol, bir yandan köprü yapıyor, bir yandan da makam aracı olarak yabancı marka arabalarını sergileyerek araba reklamı yapıyorlar. Hadi sağcılar neyse, onların kafası o kadar çalışıyor da Amerikalı bir araba firmasının patronunu Mustafa Kemal’le kıyaslamak nedir?
Sabancı Üniversitesi Finans Kürsü Başkanı Prof. Özgür Demirtaş demiş ki “Katıldığım her toplantıda Elon Musk’tan bahsediyorum. Türkiye’ye getirilmeli diyorum. Bunun gerçekleştiğini görmek ülkem adına çok sevindirici”. Akademisyenler, hem de ciddi akademisyenler bunu söylüyor. Niye seviniyorsunuz? Adam bilim insanı değil ki, şirketlerinin kârı için koşturan bir iş adamı, parasını verdin mi gelir zaten. Elon Musk Abi, Tesla’nın Ar-Ge merkezinde milyon dolar harcayıp bulduğu şeyleri, Türkiye’ye gelip de sana mı anlatacak sanıyorsun. Çok bayılıyorsan gider dinlersin ama böyle ağzın açık koşturmaya da gerek yok. Kime ne yararı olmuş Amerikan otomotiv endüstrisinin de bize bir yararı olsun.
Yok efendim Elon Musk, uzayda koloni kuracakmış da Mars’ta yaşam olacakmış, yahu ayıp olmasa bir söz kullanacağım şimdi. İnsan önümüzdeki yüzyılda başka bir gezegene gidebilir, orada bir yaşam da kurulabilir ama katiyen oralarda mutlu olamaz. Biz iki mahalle uzağa taşındık diye, evdeki kediler bir ay suratımıza bakmadı. Ben Mars olayını nasıl anlatırım kedilere? İnsan tıpkı diğer hayvanlar gibi dünyaya ait bir canlı. Mars’ta da, Ay’da da mutlu olamaz. Milyonlarca yıl içinde dünya koşullarına zar zor uyum sağlamış, zora geldiğinde ilmeği boynuna geçirip kendini sallandıran garip bir tür insan. Burada iyi kötü bir düzen var, sen başka gezegen hayali satacağına önce bu gezegeni kurtarmaya baksana. Paris İklim Zirvesi’nden çekilene kadar ne halt olduğu belli değil miydi senin danışmanlık yaptığın Trump’ın? Çok mu çevreciydi de Trump o zamana kadar, onun danışmanı olmayı yedirdin kendine? Bütün çevreciler Trump’a karşı birleşirken, sen Beyaz Evin odalarında geziniyordun.
Elon Musk, bu sallama projesiyle kısa vadede Amerikan devletini kandırsa bile Amerikan halkını kandıramaz. Amerikalılar, Elon Abi uzaya daha çok füze yollayacak diye vergi falan vermezler. Bizim memlekette olur bunlar.
Şimdi bu dandik projeye göre önümüzdeki yüzyılda, bir milyon insanı Mars’a gönderip, yok olacak dünyadan kurtaracakmış Elon Musk Abimiz. Tamam, diyelim ki bu insanları oraya yolladın, peki bunlar orada nasıl yaşayacak? Yanıt yok. Bu yüzyılın sonunda on bir milyarı aşacak lan dünya nüfusu. Diyelim ki bir milyon insanı Mars’a götürdün, peki geriye kalan on bir milyar insan ne olacak? Amerika’nın dünyayı kurtaran sevgili patronları, neden sizin çözümler hep nüfusun binde birine yönelik oluyor ki? Bir yandan kapitalizmin dünyayı zehirlediğini söylüyorsunuz, diğer yandan dünyayı daha beter zehirleyecek projeleri iteklemeye çalışıyorsunuz. Sen dünyayı kurtaracak elektrikli otomobillerini pazarlarken, insanlar Afrika’da açlıktan ölüyor, Ortadoğu’da birbirini vuruyor. Sen bu kafayla Mars’a gitsen ne olur, dünyada kalsan ne olur?
Neyse Elon’cuğum bizim durumlar bu. Dediğim gibi biz halk olarak metrobüste birbirimize dayıyoruz. Durumumuzdan da gayet memnunuz, iç içe yaşamayı seviyoruz biz. Araba satışları konusunda sana yardımcı olmamız zor, elektrikli arabayı geç, evin elektrik faturasını ödeyecek para bile yok bizde. Uzay işlerine gelince, şimdilik dünyada kalalım diyoruz, füze tutuyor bizi ama sen, Reisi ve Ak Saray civarında gezinen arkadaşları alıp gidebilirsin Mars’a. Artık orada elektrikli arabalara mı biniyorsunuz, canınız ne istiyorsa onu yaparsınız. Bizim saftirik Atatürkçülerle devrimci arkadaşlara hiç bakma, onlar istesen de gelmez zaten seninle. Onlar dostlarını bırakmaz geride.
