Türkiye’nin İlk Sürrealist Açık Hava Sergisi Cumhurbaşkanı Tarafından Trakya’da Açıldı

Çağdaş sanat atılımlarıyla gündeme gelen ülkemiz bu kez de farklı renklerdeki dere tasarımlarının ön plana çıktığı sürrealist bir sergiyle sanatseverlerin gönlünü fethetti. Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından açılan sürrealist sergide, kırmızı ve siyah tonlarıyla dikkat çeken dereler insanları şaşırtırken Denizi Terk Eden Balıklar enstalasyonu ziyaretçileri duygulandırdı. Kırmızı ve beyaz derelerin birbirine karıştığı noktadaki düşsel pembelikse sanatseverleri adeta büyüledi. İşte Trakya’daki Sürrealist Dokunuşlar adlı sergiden kareler:

Sürrealist Dokunuşlar Sergisi

Benim Adım Kırmızı (Çorlu Deresi)

Çorlu Deresi’ni sürrealizmle buluşturan gerçek bir sanat şöleni. Dere, kıyısındaki ölü hayvan figürleriyle birleştiği noktalarda tam bir başyapıt halini alıyor. Sanatseverlerin saatler boyunca izlemeye doyamadığı bu müthiş çalışma, uzmanlar tarafından, serginin en önemli parçası olarak gösteriliyor.

Ay Karanlık (Ergene Nehri)

Ergene Nehri üzerinde, suları petrol renginde ele alarak günümüz dünyasının petrol bağımlılığını gündeme getiren eleştirel bir kare. Hayranlıkla izlerken bir yandan da düşündüren bir tasarım. Serginin en çarpıcı çalışmalarından birisi…

Gülpembe (Çorlu)

Çorlu’dan Barış Manço’ya bir selam. Pembenin bin bir tonunun yer aldığı bu çalışma, uçuk pembe tonları ve köpüklü dokusuyla izleyenleri çocukluklarına götürüyor. Uzmanlar, dereye giren çocukların baş ağrısı, kusma ve şiddetli titremeyle hastaneye kaldırılmasını da çağdaş sanatta izleyicinin sahneye çıkartılarak yapıta dahil edildiği yeni bir boyut olarak değerlendiriyor. Pembe bir derenin kıyısında çılgınca titreyerek kusan çocuklar. Ahanda sürrealizm dedirten, her yönüyle sarsıcı bir çalışma.

Birinciliği Beyaza Verdiler (Meriç Deresi)

Sütüyle toprağı emziren bir anne gibi kıvrılarak akan bir beyaz dere. Sürrealizmin doruklarından birisi daha. Serginin insana umut veren parçası. Çarpıcı bir haykırış. Sade ama kararlı bir başkaldırı.

Dere, Yara ve Tentürdiyot (Kamara Deresi)

Yaralı bir derenin kendi kendisini sağaltmasını anlatan sürrealist bir tasarım. Çalışma, tentürdiyot rengine bürünerek içindeki yarayı iyileştiren, kendi kendini sağaltan bir mucizeyi anlatıyor. Çok düşündüren, üstüne bir paragraf değil bir roman yazılabilecek çarpıcı bir çalışma.

Denizi Terk Eden Balıklar Enstalasyonu (Çokal Barajı)

Bir ayrılık masalı. Gurbetteki balıkların sessiz sakin yaşamlarını konu alan naif bir enstalasyon. Sürrealist bir çığlık. Belki de serginin en hüzünlü parçası. Gezerken sona bırakılması durumunda, sergiden damağınızda buruk bir tatla ayrılmanıza neden olabilir.

Uyarı: Sitede yer alan yazı, haber, görsel ve diğer tüm içerik kurgudur.