Mobil Cami İmamı Tayyar Hoca 6 Yıldır Seferi Olduğundan Namaz ve Orucu Unuttu

2012 yılında Japonya’dan getirtilen mobil camiye imam olarak atanan Tayyar Kürekçi, sürekli seferi olduğundan 6 yıldır, sünnet olan rekatların tamamıyla farzların da yarısını kılamadığını belirterek “Orucu tamamen unuttum ama namazı biraz hatırlıyorum” dedi.

“Allah Bizim Kaderimizi de Böyle Yazmış, Şikâyet Etmek Olmaz”

Kaparoz’a değerlendirmelerde bulunan Mobil Hamdi Paşa Camisi‘nin imamı Tayyar Hoca “İlk olarak 2012 yılında Japonya’dan getirtilen mobil camide görev aldım. 2012 yılında 34 yaşındaydım, şu an 40 yaşındayım. 2012 yılına kadar bir gün orucumu kaçırmamıştım. Ancak son 6 yıldır maalesef seferi durumundan ötürü oruçtan uzaklaştım. Göreve başladığımda inanın bilmediğim dua yoktu, bugün temel birkaç dua dışındakileri zor hatırlıyorum. Namazı da cemaate bakarak kılıyorum. Ancak Allah benim kaderimi de böyle yazmış diye düşünüyorum. Yani mobil cami imamı olmayı bana nasip etmiş, benim bundan şikâyet etmem doğru olmaz” dedi.

“Caminin Duvarları Arasında Göremediğim Pek Çok Şeyin Yollarda Olduğunu Fark Ettim”

Açıklamalarını sürdüren Tayyar Hoca “Hem yükümlülükleriniz belli miktarda azalmış oluyor, hem de her gün aynı cemaati görmek durumunda kalmıyor, farklı insanlar tanıyorsunuz. Ben yolda olmayı da bir nevi ibadet olarak görüyorum. 2012’de mobil camiyle birlikte yola ilk kez çıkınca, caminin duvarları arasında göremediğim pek çok şeyin yollarda olduğunu fark ettim. Her gün yeni ağaçlar görüyorum, başka nehirlere elimi sokuyorum, hiç değilse günde yüz tane hayvan görüyorum. Gittiğim yerlerde insanların gözlerine bakıyorum. Güneşin doğuşunu, batışını izliyorum. Her gittiğim yerde yeni bir türkü öğreniyorum. Namazı, orucu unuttum belki ama yollarda Mevlana’yı buldum mesela” dedi.

“Bakara’yı Unuttum Ama İstersen Sana Mevlana’dan Bir Şiir Okuyabilirim”

Kaparoz muhabirinin “Bakara’yı hatırlayabilir misiniz?” sorusuna “Bakara’yı ezbere okuyamam ama istersen sana Mevlana’dan bir şiir okuyayım yanıtını veren Mobil Cami İmamı Tayyar Hoca sözlerini okuduğu şiirle noktaladı:

İmdi ne yapmalı ey Müslümanlar? Çünkü ben kendimi tanımıyorum!
Ben ne Hristiyan, ne Yahudi, ne Zerdüşt, ne de Müslümanım,
Ne doğudan, ne batıdan, ne karadan, ne denizden,
Ne doğanın darphanesinden, ne de göklerin çemberinden,
Ne topraktan, ne sudan; ne havadan, ne de ateştenim,
Ne arşı aladan, ne tozdan, ne varoluştan, ne de varlıktan,
Ne Hintliyim, ne Çinli, ne Bulgar, ne de Saksonum,
Ne Irak krallığı , ne de Horasan ülkesinden,
Ne bu dünyadan, ne öte dünyadan, ne cennet, ne de cehennemdenim
Ne Adem, ne Havva, ne Aden bahçesinden, ne de bahçe bekçisindenim!
Benim yerim yersizlik, benim izim izsizliktir.
Ten ve tin de değildir, çünkü ben Sevgilinin canındanım
İkiliği kaldırıp attım, gördüm ki tektir iki dünya
Benim aradığım Odur, bildiğim Odur, gördüğüm Odur, çağırdığım Odur
O ilktir, O sondur, O dışarıdadır, O içeridedir
Bildiğim tek Odur Ya Hu, Ya Hu insan!
Mevlânâ Celâleddîn-i Rûmî

Uyarı: Sitede yer alan yazı, haber, görsel ve diğer tüm içerik kurgudur.