
Bana sorarsanız FETÖ’cülüğü suç yapan şey Fethullah Gülen denen ortaokul mezunu bir imamın peşinden gitmek değil, din kisvesi altında yönetimi ele geçirmek için yargıda, orduda ve devletin kritik noktalarında yuvalanıp kendi örgütünün adamlarını buraya doldurmak ve bu şekilde devleti kendi çıkarlarına göre yönetip yönlendirmek. Sonuçta bir imamın saçmalama hakkı var. Ama senin devleti bu imamın adamlarına teslim etme hakkın yok. Eğitim diye sadece Kuran kursuna gitmiş bir insanı elbette uyanık bir imam kandırır. Ama bu inanış o kişiyi terörist yapmaz. Terörist olması için bunu bilinçli olarak yapması ve devlete atama yapabilecek, yaptırabilecek güçte olması gerekir. Yani illa birine terörist diyeceksek, devlet kadrolarını bile isteye bu imamın adamlarına dağıtanlara diyebiliriz belki. Benim gördüğüm manzara genelde şöyle:
– “Abi ben yıllarca FETÖ için insanlara şantaj yaptım ama artık devlet için çalışıyorum, artık vatansever oldum.”
– “Ne iş yapıyorsun ki şu anda?”
– “Aynı.”
– “Nasıl lan?”
– “Aynı yahu, devlet meseleleriyle ilgili olarak şantaj yapıyorum.”
– “Kime şantaj yapıyorsun?”
– “Tabii ki devlet düşmanlarına, teröristlere.”
Böyle bir mantık olabilir mi? Önceki patronun da dinin ve devletin için yararlı bir iş yaptığını söylüyordu, şimdiki patronun da dinin ve devletin için yararlı bir iş yaptığını söylüyor. Ama sen uzun zamandır sadece suç işliyorsun. Yani suç olan Ali’nin değil de Veli’nin yanında hırsızlık yapmak değil, hırsızlığın kendisi suç.
Şimdi öyle bir durum var ki neredeyse adam Fethullah dese devamına bakmadan içeri alacaklar. Oysa bir suç örgütünü suç örgütü yapan lideri değil davranış biçimi ve yöntemleridir. Yani sen Fethullah’ı tutuklasan bile bu kafadaki bir yapıyı devlet içinde bıraktığın sürece FETÖ’cülük devam eder. Fethullah gitti, yaşasın Zethullah olur. Aynı yapı ve aynı yöntemler bu sefer Zethullah için çalışmaya başlar. Terörist faaliyet, falanca bankada hesap açmak değil, devleti ele geçirmek üzere harekete geçmektir.
Peki nedir bu FETÖ yöntemleri?
- İktidarına engel olarak gördüğü herkese her kesime terörist suçlaması yöneltmek;
- Yargıyı ele geçirip, kararları kendi grubu lehine yönlendirmek;
- Rakip parti liderine seks tuzağı kurmak, şantaj yapmak;
- Orduyu ele geçirip, askerleri siyasi çıkarlarına göre yönlendirmek;
- Sahte delillerle insanları tutuklamak;
- Firmalara baskı kurmak, rakip firmalara şantaj yapmak;
- Üniversiteleri ele geçirmek, kendi adamı olmayan rektör adayı hakkında dedikodu çıkartmak;
- Basın organlarını ele geçirmek, kalan muhalif gazetecileri tehdit etmek;
- Muhalif bilim insanı, gazeteci ve politikacıları sahte suçlamalarla tutuklamak;
- Kamu görevlerine hak eden kişileri değil de kendi grubunun adamlarını almak.
Benim aklıma gelenler bunlar. Eğer bunları yapıyorsan işte sen FETÖ’cüsün demektir.
FETÖ, zamanında bu işleri AKP’nin desteği ile yaptı. Kendileri de bunu yalanlamıyor zaten. Yıllarca KPSS soruları bu gruplara verildi. Yargıda ve askeriyede istenen düzenlemeler yapıldı. AKP’nin yetişmiş kadrosu yoktu. Sonuçta şoförünü milletvekili yapabilirsin ama Genelkurmay Başkanı veya Anayasa Mahkemesi Başkanı yapamazsın. İşte AKP, bu kadroları FETÖ’cüler içinden aldı.
Sonra bunlar bir şekilde bozuştular. Ancak bu arada bir başka değişim daha oldu. Ne yazık ki yolları ayırdıklarında, AKP yönetimi FETÖ’cülerle uzun yıllar birlikte çalışarak ahlaki olarak çökmüş durumdaydı. Yasadışı yöntemleri öylesine iyi öğrenmişlerdi ki yasalar dahilinde iş yapma, doğrulara bağlı kalmak gibi sınırları unuttular. FETÖ’cülüğü devletin başına saran yöneticilerin hiçbiri bugün yargı önüne çıkmadığı gibi neredeyse tümü de iktidarda. Peki FETÖ’cü yöntemler? Onlar da öyle.
FETÖ bittiyse devleti kendi adamlarıyla doldurma anlayışı neden bitmedi, rakiplere terörist demek, şantaj yapmak neden bitmedi? Bugün en ahlaksız FETÖ yöntemlerini yaşayarak görüyoruz. İktidarın güdümünde olduğu belli çevreler küfür, dedikodu, yalan ve şantajla karşılarındaki güçleri sindirmeye çalışıyorlar. Bunların tümü FETÖ’den öğrenilmiş yöntemler. Bakın daha on gün önce bir haber çıktı. KPSS’de aldığı 88.295 puanla fizik öğretmenliği alanında Türkiye birincisi olan Deniz Eren Demir, mülakatta 54 puan alarak elendi. Dün olsa diyecektik ki bu işi FETÖ yaptı. Çünkü bu çok klasik bir FETÖ numarasıdır. Peki bugün kim yaptı bunu? Bugün FETÖ’cüler cezaevinde olsalar da yöntemleri iktidarda.
Yöntemleri iktidarda olduktan sonra FETÖ gitse ne olacak ki? Ben hak ettiğim işe girebiliyor muyum, üniversitede kadro alabiliyor muyum, belediyede sözleşmeli olabiliyor muyum, özgürce görüşümü açıklayabiliyor muyum ona bakarım. FETÖ’nün gazeteleri gitti de ne oldu? FETÖ’nün yaptığının fazlasını bugün yandaş gazeteler yapıyor.
FETÖ numaralarından birisi de halkın güvendiği, sevdiği kişileri yanına alarak kendini halka iyi göstermektir. Zaten FETÖ’cülüğün özü takiye. Yani kendini gizlemek. Bu özellik sayesinde gerici bir adam gerçek niyetini gizleyerek liberalleri, sosyalistleri veya bilim insanlarını kandırabiliyor.
Bunun örneklerinden birisi İlber Ortaylı. İlber Abi FETÖ’nün okullarını gezmiş, toplantılarına falan katılmış. “Barış Köprüleri – Dünyaya Açılan Türk Okulları” adlı kitapta editör olarak yer almış. Bir de makalesi var bu kitapta ancak kitabı bulup da okuyamadım. O zamanki adıyla ‘Hocafendi’ bugünkü adıyla ‘FETÖ’cü Terörist İmamın’ yasaklı sitesinde, bir toplantıda İlber Ortaylı’nın şimdiye kadar 30 okulu gezdiğini ve bu kurumların sayısının artmasını ümit ettiğini dile getirdiği belirtiliyor. Yazı hâlâ sitede duruyor ancak linkini vermek suç olabilir diye eklemiyorum. İlber Abi’miz geçenlerde ‘Atatürk’ün Samsun’a çıkması stratejik bir hataydı’ buyurdu. Ben bankada kredi pazarlamacısı olarak çalışırken bile aynı müşteriye 30 kere gitmedim. Sen Atatürk’ün stratejik hatasını aramak yerine bir dönüp de ‘Ben nerede hata yapıp da bu imamın peşinde bu kadar okulu gezdim?’ desen ya. Tamam hepiniz kandırıldınız ama bari çıkın deyin ki o devirde işi gücü bıraktık, otuz tane okul gezdik, üstüne bir de kitap yazdık. Biz bu haltı yedik, cezamıza da razıyız, kusura bakmayın. Bunu dediniz diye bir şey düzelmez ama racon budur. Tabii bizde öyle değil, bunlardan söz etmek yok. Devir değişti, ‘O zaman FETÖ’nün okullarını yazdıysam şimdi de Atatürk kitabını yazarım’, ‘Arada bir de Külliye’de görünürüm’ denilerek yeni denizlere yelken açılıyor. Bugün rüzgâr ne yandan esiyorsa dümen oraya kırılıyor. Benim diyeceğim eğer paran ve imkânların varsa, bu ülkede bilim adamı, sanatçı, film adamı, müzisyen çok sayıda kişiyi arkana toplarsın. Bunları gören halk da ‘Bak falanca da bununla beraber, o zaman demek ki bu herifte bir sorun yok’ der. Bu çok klasik bir FETÖ numarasıdır. Burada yer alan anlı şanlı kişiler askeriyedeki, yargıdaki FETÖ örgütlenmesini gizleyen bir perde görevi görür.
Bu hareket tarzı bugün de aynı şekilde devam ediyor mu?
Benim gördüğü kadarıyla üke FETÖ’den temizlenmek yerine tümüyle FETÖ yöntemlerine terk edildi. Herkese şantaj, herkese hakaret, herkese tehdit. Terörist demediğiniz bir manavla bakkal kaldıydı, son bir ay içinde onlar bile terörist oldular.
Bir zamanın FETÖ’cüleri şimdi başkalarını FETÖ’cü olmakla suçluyor. Hepsi sosyal medya profillerine 15 Temmuz sloganları eklemiş Fethullah Gülen’e küfrediyorlar. Yani iktidara diyor ki: “Ben artık döndüm, ben seninleyim, beni tutuklama”. Sen tabii ki o mesajı koyacaksın, çünkü yıllarca FETÖ’nün kuyruğunda gezdin, pisliğe bulaştın, kendini aklaman lazım.
Bu tip FETÖ’cülerle ilgili gözlemlerimi de yazayım: Bir kişi sürekli çevresindekileri FETÖ’cü olmakla suçluyor ve kendisinin 15 Temmuz fotoğraflarını gösterip duruyorsa FETÖ’cü olma olasılığı diğer insanlara göre daha yüksektir. Bu kişi diğerleri gibi eskiden kendisinin de FETÖ’cü olduğunu bildiğinden, tutuklanırım korkusu ile ‘Bakın ben de döndüm’, ‘Ben artık FETÖ’cü değilim’ deme gereksinimi duymaktadır. Operasyonlarda yakalanan FETÖ’cülere bakarsanız pek çoğunun sosyal medya hesaplarında 15 Temmuz fotoğrafları görürsünüz. Bu çevrelerin amacı eski anıların üstünü örtmektir. Aynı şekilde başkalarına sürekli terörist diyenler büyük ölçüde FETÖ’cülerdir. Bu çok klasik bir FETÖ yöntemidir. Rakiplerinizi terörist diyerek bertaraf eder sonra da kendi yolunuza bakarsınız. Bu şekilde normal yollardan alt edemeyeceğiniz kişileri alt edebilirsiniz. Tek yapmanız gereken hedefteki kişinin manipüle edilmeye uygun bir sözünü veya fotoğrafını bulup daha sonra binlerce sahte hesap üzerinden attığınız iftirayı sürdürmektir.
Son olarak da takiye konusuna değinmek istiyorum. Takiye, FETÖ icadı iğrenç bir yöntemdir, aşağılık bir davranıştır. Takiyecileri baş tacı eden toplumların ahlaki değerleri yıpranır, toplumları çürür, kokuşur. Dışı güzelce boyanmış bir çöp gibi olur. Kapağını açık tutarsanız pis kokular yayılır, tam kapatırsanız patlar.
Eğer bu ahlak dışı yöntemler ve kötülükler birini lider yapacak olsaydı bu kişi sizin eski imamınız yeni teröristiniz namıdiğer Hoca Efendi’niz olurdu.
İlk yorum yapan olun