Erdoğan Dönemine Yapılan Haksız Eleştiriler

AKP ve Erdoğan’ın yavaş yavaş yolcu olduğu bir döneme girilmesiyle birlikte bugüne kadar iktidara toz kondurmayanlar şimdi rahatça sallamaya başladı. Ben tabiatım gereği bunlara hiç yanıt vermezdim ancak iş öyle bir noktaya geldi ki sanki Erdoğan ülkeye hiçbir hizmette bulunmamış, hiçbir işe yararı dokunmamış. İzninizle bu görüşleri teker teker ele alacağım:

Camiler Dolup Taşıyor, Halk Dindarlaşıyor

AKP’yi karalamak için uydurulan mesnetsiz iddialardan birincisi bu. Geçen gün fotoğraf çekmek için tarihi camilerden birine girdim. İçeride on beş kişi civarında bir cemaat var. Namaz vakti geldi, ben bekliyorum ki bunlar namaza dursun, ben de rahatça caminin fotoğraflarını çekeyim. Ancak adamlarda bir huzursuzluk var. En sonunda ben ‘Namaz kılmayacak mısınız?’ diye sordum. ‘Yok’ dediler, onlar da film çekmek için gelmişler, benim gitmemi bekliyorlarmış. ‘Yahu ben gitsem başka biri gelir, namaz saati’ dedim. Gelmezmiş. Ramazan ayıyla cuma günleri dışında kimse gelmiyormuş camiye. İmam da destek çıktı bunlara. Bir şey diyemedim tabii, sonuçta adamlar kalabalık. Onlar çekim yaptı, benim fotoğraflar yalan oldu. Ama gerçek şu, vatandaş camiye pek gitmiyor, halk ise dindarlaşmak bir yana giderek dinden uzaklaşıyor. Genç kuşaklar eski topraklara göre dinle daha mesafeli. Elbette bunda da en büyük pay sahibi AKP ve Erdoğan.

Alkol Vergileri Nedeniyle İçki İçemiyoruz

Bunu diyen kişiye kısaca ‘Hadi oradan’ demek istiyorum. Erdoğan dönemi kadar alkollü içki üretiminin tabana yayıldığı başka bir dönem olmamıştır. 2008 yılına kadar evinde içki yapmak yasaktı. 2008 yılında AKP hükümetinin getirdiği yasayla evde kendi tüketimin için içki yapmak serbest oldu. 4733 sayılı yasanın 8. Maddesine göre ticari amaç olmaksızın, kendi ürettiği ürünleri kullanarak elli kilogramı aşmayan sarmalık kıyılmış tütün elde eden veya üç yüz elli litreyi aşmayan fermente alkollü içki imal edenler için önceden geçerli olan tüm cezalar kaldırıldı. Hükümet, evde alkol üretimini özendirmek için vergileri yükseltmek yoluyla ticari içkileri pahalandırıp evde üretimi serbest hale getirince içki üretimi giderek tabana yayıldı. Bugüne kadar Efes mi, Tuborg mu diye sormak dışında bir şey bilmeyen ahalinin ufku açıldı, damak zevki arttı. Geçen gün sosyal medyada gördüm, Çankırı’nın köyünde yaşayan bir abimiz, evinde üretmek için gövdeli yapısına eklenen, kendine özgü karamel ve meyve aromaları nedeniyle kırmızı renkli Flaman Red Ale birasını tercih ettiğini yazmış. Oğlum biz 96 yıllık cumhuriyet döneminin ilk 76 yılında bu düzeyin yarısına bile gelemedik. Rakıyla beyaz leblebiyle oyaladılar bizi. Oysa bugün geldiğimiz noktaya bakar mısın? Daha geçen hafta Kağıthane’de bir arkadaşım bodrum katında yaptığı şaraplarla Avrupa’da ikincilik ödülü aldı. AKP ile binlerce yıllık bir gelenek Anadolu’da yeniden canlandı. Eskiden sobaya atılan meşe yongalarından artık şarap yapımında yararlanılıyor. Ev başına yıllık 350 litre olarak hesaplandığında, her katında 4 daire olan 20 katlı bir binada yıllık 28 ton şarap üretilebiliyor. Bunun gibi binlerce bina olduğunu düşünürsek belki de Türkiye’de ilk kez cami ve okul sayısını geçecek şekilde alkol imalathanesine sahip olduk.

Her Köşe Başında Bir İmam Hatip Okulu Açılıyor

Açılıyor da giden var mı? Zorla yakalayıp içine sokmasan kimsenin imam hatip okullarını tercih ettiği yok. Millet imam hatip okullarından kaçmak için başka semtlere taşınıyor. Yoksul olduğu için, çaresizlikten çocuğunu imam hatiplere gönderen ailelerse en kısa sürede düz liseye kapağı atma planları yapıyor. Bütün zorlamalara rağmen imam hatipler kapasitesinin yarısı kadar öğrenci bulabiliyor. 2018 yılında 224 bin kişilik imam hatip kontenjanından 117 bini dolmuş, 107 bini boş kalmış, yani açılan kontenjanın neredeyse yarısı boş. Eğer ateistler iktidarda olsa ancak AKP’nin elde ettiği kadar bir sonuç beklenebilirdi. Bu nedenle imam hatipler konusunda Erdoğan ve AKP’nin eleştirilmesini doğru bulmuyorum.

Çevreye Önem Verilmiyor

Hadi oradan. İddia ediyorum ki Türkiye’de cumhuriyet dönemi içinde çevre hareketlerinin bu kadar geliştiği başka bir dönem olmamıştır. Birbirimizi kandırmayalım, ülkenin her şehrinden binlerce insanın katıldığı eylemler Erdoğan dışında kimin döneminde oldu? Bu insanlar iki ağaç için günlerce şehirlerin meydanlarını işgal ettiler. Lütfen kabul edelim, çevre bilincimiz AKP ile gelişti. Erdoğan’dan önce mal gibiydik, evlerimizde sadece yapma çiçekler vardı. Sokaktaki bitkilerin de bir canı olduğunu son on beş, yirmi yıl içinde fark ettik. Erdoğan’dan önce ağacı bırak, komple ormanı kessen kimsenin umurunda değildi, bugün kendi bahçende bir ağaç kesmeye kalksan beş dakika içinde nereden geldiği belli olmayan protestocular ortaya çıkıp seni engelliyor. Çevre bilinci öyle bir noktaya geldi ki vatandaş budama yapmaya korkar oldu.

Daha sayacak çok şey var. Örneğin gazeteciler. Ben gerçek gazeteci kimdir Erdoğan sayesinde tanıdım. Ondan önce gazetelerde köşesi olan herkesi gazeteci sanıyordum. Ne oldukları AKP döneminde çıktı ortaya. Akademisyenler de öyle. Sayıları az da olsa, ne kadar yürekli hocalara sahip olduğumuzu Erdoğan gösterdi bize. Yaşamın güzelliğini, dayanışmanın önemini, cumhuriyetin ne anlama geldiğini…

Ben ondan öğrendim.

Uyarı: Sitede yer alan yazı, haber, görsel ve diğer tüm içerik kurgudur.

Burak Kaya hakkında 153 makale
Müzisyen, yazar.