Boğaziçi

Üstteki fotoğraf sizde hangi duyguyu uyandırıyor? Eğer bu fotoğrafı görünce ekrana kafa atma hissi falan uyanıyorsa yazıyı boş verin bir doktora görünün. Acil servise gidip şikâyetinizi anlatın yatırırlar zaten hemen.

Allaha şükür çevremde şu fotoğrafa bakıp da gülümsemeyecek birini tanımıyorum. Hem de ülkenin en iyi yetişmiş gençleri. Sadece ana babaları değil mahallelerindeki komşuları da gurur duyacak onlarla. Mahalleyi bırak ileride bir başarılarını duyunca biz bile gurur duyacağız. Ahanda bizim çocuklar diyerek şişineceğiz. Ayrıca zeki olmasalar ne fark eder? Yalnızca şu fotoğraf bile sevmek için yeterli değil mi bu insanları?

Eli silahlı yobaz çetelerine “öfkeli gençler” diyerek hoşgörü gösterebilecek olgunluğa sahipken barışçıl oldukları her hallerinden belli olan, anayasal haklarını kullanmak dışında hiçbir niyetleri olmayan şu insanlara terörist demek neyin kafasıdır? Bu sizlerdeki nasıl, ne menem bir sevgisizliktir?

Sizi hiç sevmediler mi, anneniz babanız sarılmadı mı size? Teyzeniz, halanız gıdıklamadı mı, dayınız amcanız kucaklamadı mı sizi? Apartman kapısında komşular okşamadı mı hiç başınızı? Öğretmenleriniz hiç güleryüz göstermedi mi size?

Öbür kardeşinizi mi sevdiler hep sizin, konuşmadılar mı sizinle?

Çatlayana kadar gülmediniz mi hiç? Okul çıkışlarında birbirinizin peşinde koşmadınız mı? Hiç doktorculuk oynamadınız mı? Bugüne kadar kimseyle alt alta üst üste yuvarlanmadınız mı? Arkadaşlarınızla küsüp hiç barışmadınız mı? Barışınca sarılmadınız mı onlara?

Bir yavru kedi bulup saklamadınız mı hiç apartmanda, soğuk havalarda sokmadınız mı hiçbir canlıyı koynunuza?

Hiç arkadaşınız olmadı mı sizin, hiç uyumadınız mı bir arkadaşınızın kucağında?

Âşık olmadınız mı hiç, el ele dolaşmadınız mı sokaklarda? Sevgilinizden tek güzel bir söz bile duymadınız mı? Babamgil duyarsa ayıp olur diye sevgiliniz uzak mı durdu ortamlarda? Kimse özlemedi mi sizi? Âşık olduğunuz insanla hiç sevişmediniz mi hayatınız boyunca?

Bugüne kadar hiç mi öğrenci almadınız arabanıza? Konuşmadınız mı yol boyunca hiç onlarla? Tanımadığınız bir insana gülümsemediniz mi hiç? Kimse gülümsemedi mi size hayatınız boyunca?

Hiç şiir kitabı okumadınız mı, sinemaya, tiyatroya gitmediniz mi? Hiç hediye almadınız mı sevdiğiniz bir arkadaşınıza? Kimse hediye almadı mı size hayatınız boyunca? Hiç mektup yollamadınız mı şehirden giden bir arkadaşınıza? Sevdiğiniz bir şarkıyı söylemediniz mi ona telefonda?

Nedir oğlum sizin bu bitmek tükenmek bilmeyen nefretiniz? Ananız babanız neden sevmeyi öğretmedi size, siz neden öğretmiyorsunuz sevmeyi çocuklarınıza?

Ne yapalım lan şimdi biz size, bir yere toplayıp çocukluğunuza mı dönelim sizin? Saç okşama makinesi mi tutalım kafanıza? Toplu terapiye mi alalım sizi, sabah akşam antidepresan mı verelim hepinize? Sevmeyi öğrenemiyorsanız bari susmayı öğrensenize, dışarı saçmasanıza nefretinizi. Birbirinize terörist mi diyeceksiniz ne yapacaksanız artık, evinizde kendi kendinize yaşasanıza nefretinizi.

Anlıyoruz, bir aralar öve öve bitiremediğiniz FETÖ ortamlarında gençliğinizi çarçur ettiniz. Ama hıncınızı gençlerden almak nedir arkadaş, onlar mı bunun sorumlusu?

Düşün artık öğrencilerin de öğretim üyelerinin de üniversitelerin de yakasından…

Uyarı: Sitede yer alan yazı, haber, görsel ve diğer tüm içerik kurgudur.

Burak Kaya hakkında 153 makale
Müzisyen, yazar.

1 Comment

  1. Harika bir yazı olmuş. Duygularımıza tercüman oldunuz. Her zamanki gibi ayakta alkışlıyorum sizi.

Yorumlar kapatıldı.