Koç Grubu Kapitalizmin Vahşi Yüzünü Göstermek İçin 700 Çalışanını Kış Öncesi İşten Çıkardı

Kapitalizme sert eleştirileriyle gündeme gelen Ali Koç, Yapı Kredi Bankası’nda çalışan yüzlerce emekçiyi kış döneminde işten çıkartarak ne duruma geleceklerini herkese göstermek istediklerini söyledi.

“Tüm Halkımızdan İşsiz Kalan Emekçilerimizin Ne Durumlara Düştüğünü İzlemelerini İstiyorum”

Yapı Kredi Bankası’ndaki işten çıkarmalarla ilgili açıklamalarda bulunan yetkili “Bakın aylardır ‘Kapitalizm vahşettir’ diyoruz, ‘Bu düzen böyle gitmez’ diyoruz ama sözümüzü kimseye dinletemiyoruz, eski düzen aynı şekilde devam ediyor. Sermaye sahipleri zenginliklerine zenginlik katıyor, yoksullar daha da yoksullaşıyor. Biz de Koç Grubu olarak bu olaya nasıl dur diyebiliriz diye düşündük ve yoksulların neler çektiğini halkımıza gösterebilmek için bir plan yaptık. Grubumuzun bankası olan Yapı Kredi’de en düşük ücret grubundaki arkadaşlarımızı kış öncesinde işten çıkarmaya karar verdik. Bu dönemi seçmemizin nedenlerine gelince, arkadaşlarımızın sadece maddi zorluk yaşayacaklarını değil ailece yeni yıla da hüzünlü bir şekilde gireceklerini ve kış vakti üşüyerek hasta olacaklarını hesap ediyoruz. Tabii bu tür dramatik olaylar halkımızın dikkatini daha fazla çekecek ve kapitalizme karşı bir farkındalık oluşacak. Tüm halkımızdan işten çıkardığımız emekçilerimizin ne durumlara düştüğünü izlemelerini istiyorum.” dedi.

“Biz Koç Grubu Olarak 10 Kasım’da Bir Film Çeker Durumu İdare Ederiz, Peki Emekçiler Ne Yapacak?”

Açıklamalarını sürdüren Koç Grubu yetkilisi “Ben bu konuda devlete de görev düştüğüne inanıyorum. Yani biz Koç Grubu olarak daha ne yapabiliriz ki, elimizde orak çekiçle sokaklara mı düşelim, devrim yapacağız diye bu yaşta fabrikaları mı işgal edelim? Bakın aslında bu bizim sorunumuz değil, bizim tuzumuz kuru. Biz ekonomik kriz de olsa, personeli çıkartır, devletten üç beş ihale kapar, Fenerbahçe’ydi, Gezi Parkı’ydı derken bir yolunu buluruz. Olmadı 10 Kasım’da bir Atatürk filmiyle durumu idare ederiz. Ama bu soğukta yoksul halkımız ne yapacak, beş parasız ne yiyip ne içecekler, geceleri çocuklarının üstünü neyle örtecekler? Lütfen bu konular üzerinde biraz daha düşünelim. Buradan tüm halkımızı bir kez daha uyarıyorum: Vahşi kapitalizmin geldiği nokta bir felakettir. Devletin sırtına yapışmış asalaklar, emekçilerimizi kar soğuk demeden açıkta bırakır, aç bırakır ama kendileri zengin sofralarında purolarını tüttürürler. Bugün Türkiye’nin en büyük sanayi kuruluşunun sahibiyiz: TÜPRAŞ. Aslında TÜPRAŞ bu halkın malıydı ancak biz bedavaya kapattık bu kurumu, şimdi gelirleri ülkeye değil bizim aileye akıyor. Dolayısıyla bizim bu halka bir borcumuz var, bunu ödememiz lâzım” dedi.